Şununla paylaş:mudafaaihukukvkf
ETKİ AJANLIĞI
Müdafaa-i Hukuk Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve eski Milletvekili Sn. Cemalettin Gürbüz’ün 9. Yargı Paketi kapsamında yer alan ve kamuoyunda da tepkilere neden olan “ETKİ AJANLIĞI” tasarısına ilişkin analizi aşağıda sunulmuştur.
“Son günlerde gündeme gelmiş olan YARGI PAKETİ kamuoyunun dikkatini çektiği gibi, ciddi boyutta kaygılar duyulmasına da neden olmuştur. Bunun olmasının nedeni.
Paket ile YENİ BİR SUÇ YARATILMASIDIR.
Bu suçu yaratan düzenlemenin gerekçelerine baktığımızda, sayılan nedenler çok ikna edici ve kamunun yararına görünmemektedir.
Ülkemizin sahip olduğu tüm ekonomik varlıklarımızın yabancılara satışının yapıldığı, kırsal alanlar, meralar dahil yabancılara ve imara açılmış olduğu, yeraltı zenginliğimiz madenlerimizin yüzbinlerle ifade edilen sayıda ruhsata bağlandığı ve bunun hemen hemen tamamına yakınının yabancı şirketlere veya yabancı ortaklı şirketlere verildiği biliniyorken.
Yabancı şirket veya Devletlerle ne gibi anlaşmaların, ne şartlarda yapıldığına dair hiçbir ayrıntının kamuoyuna açıklanmamış olduğu görülüyorken.
Ortadoğu’da ve sınırlarımızda çok ciddi siyasal çalkantılar gerçekleşiyor, BOP diye adlandırılan ve ülkemizin bölünmesini de içeren bir anlaşma gündemini koruyor ve bu yönde uluslararası ortamda resmi, yarı resmi kaynaklardan ciddi açıklamalar yapılıp, bu yönde gelişmeler yaşanıyorken,
Ülkemiz işgale uğruyor boyutta, yabancı girişine açılıp, para karşılığı vatandaşlık veriliyor olup, bir kişi vatandaşlık kazandığında onun tüm ailesine vatandaşlık verilerek, sayının korkutucu ve tehlike arz edici boyutlara ulaştığı izlenirken, kayıtsız -kontrolsüz giriş yapan yabancıların çok yüksek oranda genç ve savaş tecrübesi olan, silah kullanmada ehil kişiler olduğu gözlemlenirken,
Ekonomik tablonun dar gelirlileri daha zora sokacak, zengini daha zengin yapacak görüntüler veriyor,
Merkez bankasının siyasi müdahalelerle zorda bırakılıyor, bütçenin ciddi açıklarına rağmen İSRAFIN azaltılmasına dönük önlemlerde yetersiz kalıyor, vergi adaletsizliğinde zirve yapılıyor olması nedeniyle, toplumda yoğun bir ekonomik sıkıntı hissediliyorken,
Eğitimi geriye götürecek hamlelerin ardı ardına yürürlüğe sokulması gündeme gelmişken, bunlar ve daha birçok konuda toplumun konuşulmasına, tartışılmasına ve açıklanmasına ihtiyaç duyduğu bir ortam varken YENİ BİR SUÇ YARATILMAKTADIR.
SUÇ SAYILAN NEDİR?
Getirilen yasanın gerekçesine baktığımızda:
Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda; Türk vatandaşları veya kurum ve kuruluşları ya da Türkiye’de bulunan yabancılar hakkında araştırma yapan veya yaptıranların,
cezalandırılacağı düzenlenmektedir.
Devlet aleyhine faaliyetler zaten suç olarak düzenlenmiştir.
ÜLKEMİZEDE BULUNAN YABANCILAR hakkında araştırma yapmanın suç olarak kabulüne ilişkin düzenleme masum görünmemektedir.
Yukarda sıraladığımız durumların yaşandığı bir ortamda bu tür araştırmaları tabii ki gazeteciler araştırmacılar, siyasi kişilikler ve bilim adamları yapar. 10 Milyondan fazla olduğu açıklanmış, ancak gerçek sayısı bilinmeyen yabancılar hakkında araştırma yapmaktan rahatsızlık duymak SAKLANACAK BİR ŞEYLERİN OLDUĞU ŞÜPHESİ UYANDIRIR.
Ayrıca , ülkeyi yönetenlerin BÜTÇEYİ HARCAMA biçimi, dağılımı her vatandaş tarafından bilinmesi gereken bir durumdur ve yöneticilerin bunu halka şeffaf bir şekilde ayrıntılı olarak sunmaları da demokrasilerde ve demokratik , Cumhuriyetlerde bir gerekliliktir.
TÜRKİYEDE GAZETECİLİĞE SANSÜR GETİRECEK BİR DÜZENLEME YAPILMASINI ÖNERİYOR OLMAK, DEMOKRATİK DÜZENİ REDDETMEKLE EŞ ANLAMLIDIR. Aynı zamanda siyasi rakiplerin ve siyasal partilerin eleştiri yapma, alternatif fikir üretmede gerekli argüman ve belgelerin teminde önüne ciddi bir engel konulması anlamı taşımaktadır.
Zaten TBMM’nin denetleme ve araştırma yapma yetkisi oldukça daraltılmışken, getirilen düzenleme
BİR SANSÜR YASASI OLARAK KABUL EDİLECEKTİR
Ve hükümetin toplumdan zaten gizliyor olduğu gelişmeleri araştırmaya çalışanlar da hapse atılacaktır.
BU KABUL EDİLEBİLECEK BİR GELİŞME DEĞİLDİR.
MÜDAFAA-İ HUKUK VAKFI BU CİDDİ ve TEHLİKELİ DÜZENLEME KONUSUNDA KAMUOYUNU UYARMAYI BİR GÖREV KABUL ETMEKTEDİR.
KAMUOYUNUN DİKKATİNE SAYGI İLE SUNUYORUZ. “
Şununla paylaş:mudafaaihukukvkf