Mustafa Kemal Paşa, Amasya Tamimi ile Türk milletini işgalcilere karşı mücadeleye çağırmış, millî mücadeleyi başlattığı andan itibaren de ülkenin yönetiminde milletin söz sahibi olmasını hedeflemiştir.
Böylece yabancı işgal ve müdahalelerine karşı Osmanlı Hükûmeti iş yapamaz duruma gelirse millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. Bu düşünce ile TBMM’yi açarak milli iradeyi egemen kılma yönünde en önemli adımlardan birini atmıştır.
TBMM; millet iradesine dayanan, millî egemenlik ilkesini esas alan demokratik karakterli bir meclisti. Büyük fedakârlıklarla toplanan Mecliste, Meclisin üstünlüğü prensibibenimsenmiş, üzerinde başka hiçbir güç ve kuvvet tanımamıştır. TBMM, milli mücadelenin sonuna kadar devamlı ve düzenli çalışmış; süratli kararlar almış, olağanüstü şartlarda bile, vatan ve milletin kurtuluşunu her şeyin üstünde görmüştür. Sonunda Ulusal Kurtuluş Savaşı kazanılmış,Millet egemenliğine dayanan Türkiye Cumhuriyeti Devletikurulmuştur.
Bu süreçten sonra ülkenin, bağımsızlığını koruyacak önlemlerin alınması yanında, her bakımdan yeni baştan inşa ve imar edilmesi, çalışmalarına başlanmıştır. Böylece ülkede kuruluş felsefesine uygun olarak tam bağımsız, çağdaş, modern, ekonomik, sosyal, kültürel kalkınmasını gerçekleştirecek adımları birbiri ardına atan, yurtta ve dünyada barış, huzur ve güvenliği egemen kılıcı hamleleri başlatan, mazlum milletlerin ezilmesi ve sömürülmesiyönünde son verici politikalar oluşturan ve uygulamaya koyan yoğun bir çalışma sürecine girmiştir. Bu bağlamda kısa zamanda çok ve önemli başarılara imza atılmıştır.
Ancak bütün bu olumlu gelişmelerin güvence altına alınarak kalıcılığının sağlanması gerekmektedir.
Gerek TBMM’nin varlığı gerekse Müdafaa-i Hukuk Derneklerinin birleştirilerek Cumhuriyet Halk Partisine dönüştürülmüş olmasıyla, artık bu örgütler tarafından Milli Mücadele yıllarında yürütülen çalışmaların Meclis ve CHPtarafından devralınmış olduğu söylenebilirse de yaşanan olaylar ileride farklı durum ve risklerin ortaya çıkabileceğini göstermiştir.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetin kuruluşundan vefatına kadar geçen süre içinde söyledikleri dikkatle irdelenecek olursa tek başına meclisin ve CHP’nin Cumhuriyetin, bağımsızlığın ve devrimlerin korunması ve yaşatılması konularında yeterli olamayacakları ortaya çıkmaktadır.
Bu yüzden Atatürk, gerek milli iradenin temsilcisi olan TBMM ye gerekse en büyük iki eserinden biri olarak ifade ettiği Cumhuriyet Halk Partisine rağmen Cumhuriyeti ve devrimleri koruyacak farklı bir güvenceye gereksinim duyuyordu. Ona göre “Devrimler” ancak halkla buluşursa; başka bir ifade ile halk ona sahip çıkarsa başarılı ve kalıcı olabilirdi.
Nitekim 20 Ekim 1927 tarihli Gençliğe hitabesinde:
“Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
…Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere; MEMLEKETİN DÂHİLİNDE İKTİDARA SAHİP OLANLAR, GAFLET VE DALALET VE HATTA HIYANET İÇİNDE BULUNABİLİRLER.
Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir…
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk istiklal ve Cumhuriyetini korumaktır…”
Cumhuriyeti ve bağımsızlığı gençlere ve dolayısıyla Türk milletine emanet ederek en sağlam, sağlıklı ve doğru güvenceyi yakalamıştır.
Bugün Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünde resmi makamların ve siyasal partilerin kutlama ve etkinliklerde pasif kalmalarına karşın Halkımızın ve sivil organizasyonların büyük bir coşku, heyecan ve isteklilikle Cumhuriyetin 100. Yılını kutlamaya başlamaları ve bu coşkuyu daha günlerce sürdürme azim ve kararlılığını ortaya koymaları Büyük Atatürk’ün istediği bir gelişmedir ve onun ruhunu şad edecektir.
Biz de diyoruz ki;
ATAM CUMHURİYET EMİN ELLERDEDİR VE İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.
CUMHURİYETİMİZİN 100.YILDÖNÜMÜ KUTLUOLSUN
M. Doğan HATİPOĞLU
E.Vali
Müdafaa-i Hukuk Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı
Yazacağınız yorumlar kontrol edildikten sonra onaylanmaktadır.